Haber

Enkaz altında kızının elini bırakmayan babanın yürek parçalayan sözleri

Çalıştığı fırında 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depreme yakalanan Mesut Hançer, hızla Ebrar Siteleri’ne koştu. Gittiğinde gördükleri karşısında şok olan Hançer, çöken binaların enkazı arasında kızı Irmak Leyla Hançer’in cesedini buldu. Baba Hançer, bir gece anneannesinin yanında kalmaya giden ve depremde yatağında kalan kızı Irmak Leyla’nın elinden tutarak cenazesinin çıkarılmasını bekledi. Mesut Hançer’in kızının elini tuttuğu fotoğraf depremin simgelerinden biri oldu.

MEZARINI ZİYARET ETTİ

Depremin ardından eşi ve 3 çocuğuyla Ankara’da yeni bir hayat kuran Mesut Hançer, acının yıl dönümünde ailesiyle birlikte Kahramanmaraş’a geldi. Hançer şehre girer girmez ilk olarak Kapıçam Şehir Mezarlığı’na giderek kızı Irmak Leyla’nın mezarını ziyaret etti. Kızının mezarına çiçek bırakan Hançer, duygusal anlar yaşadı.

“ÇOCUĞUMUN ELİNİ TUTARAK 2-3 SAAT BEKLEDİM”

Depremde kızıyla birlikte 7 yakınını da kaybettiğini ve Ankara’da TV 100’de çalıştığını belirten Mesut Hançer, bir çocuğun acısının çok farklı olduğunu söyledi. Hançer, “Geldi gitti ve bir daha gelmedi. Biz de onunla birlikte öldük. Biz de onunla birlikte öldük. Herkesin acısı farklıdır ama çocuğun acısı farklıdır. Diğerlerini bastırıyordu, yani annesinin, babasının, kardeşinin, ablasının acısını daha da bastırıyordu. Acı asla kaybolmadı, asla kaybolmadı ve acı asla kaybolmadı. 2-3 saat çocuğumun elini tutarak öyle bekledim. Ama yine de elini bırakamadık” dedi.

“ÇOK KÖTÜ, ÇOCUK AĞRISI”

Ankara’da yaşamasına rağmen sık sık Kahramanmaraş’a gelerek kızının mezarını ziyaret ettiğini belirten Hançer, “Babaannesinin yanında kalıyordu, oraya yürüyüşe gidiyordu. 2 saatliğine gitti ve geri dönmedi. Her şey yarım kaldı. Yani her şey bitti, her şey kayboldu, yok oldu. Fırından umutla çıktık ama tüm umutlarımız yarım kaldı. Geldiğimizde hep enkaz yığınlarıyla karşılaştık. Belden aşağısı enkaz altındaydı. Ellerini öptüm, yanaklarını öptüm. Ellerine sarıldım, ellerini öptüm ama çare bulamadık. Anında gitmişti. Bir çocuğun acısı çok büyük. “Yani yüreklerimizde ateş yanıyor, henüz sönmedi, sönmedi” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu