TBMM Çevre Komisyonunda alt komisyon olarak görüşülen Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta başkanlığındaki mecliste, Çevre ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun görüşüldü.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, yasa teklifinin olumlu yanları olduğunu ancak Türkiye’nin acilen bir iklim yasasına ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dünyada mikro plastik kullanımının yasak olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda herhangi bir adım atmadığını belirten Bakan, çevre temizliği konusunda duyarlı bir anlayışa ihtiyaç olduğuna değindi.
Çevre duyarlılığının herkes için bir yükümlülük olduğunun altını çizen Bakan, “Çevre konusunda yapmamız gereken çok şey var. Sulak alanları, gölleri kaybediyoruz. Binlerce yıl önce atalarımızdan miras aldığımız çevreyi heba ediyoruz. Dolayısıyla burada tartışılması gereken başka kanun teklifleri de olmalıydı.” dedim.
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Türkiye’nin ekolojik bir yıkım yaşadığını ve bunu tarif etmenin imkansız olduğunu söyledi.
Çevre Kurulu’nun ormanlar, sular ve insanlar lehine bir karar almadığını öne süren Çepni, Kurul’a sunulan yasa tasarılarının, çoğunlukla şirket ve sermayenin talebi üzerine görüşüldüğünü iddia etti.
Çepni, görüşülen kanun teklifinde gemilere uygulanan cezai tedbirlere ilişkin bir düzenleme olduğunu belirterek, öncelikle bu gemilerin cezalandırılma amacının tartışılması gerektiğini belirtti. Birkaç gemi sahibinden ziyade yediğimiz balıkların yani deniz ekosisteminin geleceği ve sağlığı açısından ele almak çok daha uygun olur.”
CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, teklifle gemilere uygulanan cezai tedbirlerin düşürülmesinin mantığını anlamadığını, bu durumu hangi kriterlerle değerlendirdiğini sordu.
Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu gündemde kalırken cezalardaki indirimin başka nedenleri de akla getirdiğini belirten Özer, “Daha önce 53 lira olan gros ton cezanın 11 liraya indirilmesindeki amaç nedir? Neye göre? Bu cezaları hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz? Özellikle hükümete yakın bazı şirketler bu cezayı çok mu buldular? Bu cezayı ödeyemediği için kaç gemi sahibi idam edildi? Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz. Marmara’daki müsilaj konusu halen gündemdeyken, denizlerimizin kirlenmesine asla izin vermemeliyiz.” değerlendirmesini yaptı.
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, ilk kez bir ülkenin egemenlik sınırları içinde başka bir ülke için nükleer santral kurulduğunu, bunun enerjide dışa bağımlılığı azaltmakla ilişkilendirildiğini söyledi.
Bu nükleer santralle 15 yıl sonunda Türkiye’nin kasasından 100 milyar dolar çıkacağını öne süren Arslan, “Hem her türlü ticareti yapacaklar hem de nükleer atıklarını topraklarımıza bırakacaklar. O nükleer atığı bertaraf etmek bize düşüyor. Tartışılması gereken konulardan biri de bu nükleer atığın bertaraf edilmesi meselesidir.” dedim.
Tasarı taslağına katılıp katılmadıkları durumların olduğunu vurgulayan Arslan, 100 bin gros tonajlı bir gemi ve üzeri için de aynı miktarda ceza öngörüldüğünü ve bunu doğru bulmadıklarını söyledi.
Balast suyunun geminin taşıma kapasitesinin yüzde 30 ila 35’i seviyesinde olduğuna, 100 bin gros tonajın ortasındaki geminin balast suyu ile 300 bin gros tonaj arasındaki farkın 3 katı olduğuna dikkat çeken Arslan, şunları kaydetti: , “Kendi içinde arıtma olmazsa biri suyu diğerinden 3 kat daha fazla kirletir. Çok kirletenle az kirleten aynı sepete koyuyoruz. Ülkeler uluslararası arenada bu işi nasıl uyguluyor?” ?Bu düzenlemeyi yaparken diğer ülkelerle kıyasladık mı? Ülkemizde bu cezalar daha mı yüksekti? Nerede yanlış yaptık da buradan dönüyoruz? Bunların açıklanması gerekiyor.” sözlerini kullandı.
Yapılan müzakerelerin ardından Çevre ve Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kurulda kabul edildi.
